Osmanlı Döneminde Venedik Yerleşimi ve Ticaretin Devamı

0
5

Fatih Sultan Mehmed döneminde uygulanan yeni yerleşim politikaları, İstanbul’daki eski Venedik yerleşimlerinin artık yeni sahiplerinin olduğunu göstermektedir. Osmanlı arşivlerinde yer alan belgeler, Haliç’in güney kıyısına ticaretle yakından ilgilenen Yahudilerin yerleştirildiğini bildirir. Bu gelişme, her ne kadar Venedikliler eski mülklerini kaybetmiş olsalar da, Osmanlı başkentindeki Venedik yönetim sisteminin bir şekilde devam ettiğini ortaya koymaktadır.

1454 Senato Mar Belgesi ve Ticaretin Sürekliliği

16 Ağustos 1454 tarihli Senato Mar belgesi, Venedik’in İstanbul’daki varlığının detaylarını açıklayan önemli bir kaynaktır. Bu belgede, İstanbul’daki Venedik balyosunun (elçisinin) yıllık maaşının 1.000 düka olacağı ve bunun yarısının ithalat ve ihracat üzerinden alınacak %1 oranındaki vergiyle karşılanacağı belirtilmiştir. Bu düzenleme, ticaretin Osmanlı-Venedik savaşları dışında kesintisiz sürdüğünü, bazıları soylu olan önemli Venedikli tüccarların İstanbul’un tarihi yarımadasında faaliyet göstermeye devam ettiğini gösterir Papa II. Pius ve Türk Tehlikesine Karşı Mücadele.

Ancak 1463-1479 yılları arasındaki Osmanlı-Venedik Savaşı, bu ticari ilişkilerde önemli bir kesinti yaratmıştır. Yaklaşık on altı yıl süren bu zor dönemde Venedikliler büyük zarar görmüştür. Bu nedenle, Doge Giovanni Mocenigo (1478-1485) ve elçi Giovanni Dario (1414-1494), büyük bir diplomatik çabayla 1479’da barış anlaşmasını sağlamışlardır.

Barışın Sanata Yansıması Gentile Bellini’nin Gelişi

1479’daki barış anlaşmasının sadece siyasal ve ekonomik değil, aynı zamanda sanatsal etkileri de olmuştur. Bu dönemde Osmanlı-Venedik ilişkilerini kültürel düzeyde temsil eden kişi ünlü ressam Gentile Bellini olmuştur. Onun İstanbul’a gelişi, sanat tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır Sightseeing Tour Sofia.

Bellini Ailesi ve Sanat Mirası

Gentile Bellini, sanatçı bir aileden gelmektedir. Babası Jacopo Bellini (yak. 1400–1470) ve kardeşi Giovanni Bellini (1430–1516) de dönemin önde gelen ressamları arasında yer alır. Üçü birlikte birçok önemli esere imza atmış, sanatta aile geleneği oluşturmuşlardır. Ayrıca Gentile’nin kız kardeşi Nicolosia, tanınmış ressam Andrea Mantegna (1431–1506) ile evlidir.

Jacopo Bellini, Rönesans’ın önde gelen isimlerinden Gentile da Fabriano’nun (1375?-1427) Venedik atölyesinde yetişmiştir. Ustasına duyduğu saygı nedeniyle oğluna da “Gentile” ismini vermiştir. Bellini ailesinin eserlerinde mimari detaylar, botanik ögeler ve kumaş desenleri büyük bir özenle işlenmiştir. Bu, onların klasik bilgiyi ve görsel hassasiyeti nasıl birleştirdiklerinin göstergesidir.

Jacopo Bellini’nin British Museum ve Louvre Müzesi’nde korunan eskiz defterleri (1440–1470), Gentile Bellini’nin eserlerindeki mimari derinliği anlamak açısından önemli belgelerdir. Jacopo, oğullarını resim eğitimi için Padova’daki ünlü koleksiyoner ve eğitmen Francesco Squarcione’nin (1397–1468) atölyesine göndermiştir. Bu eğitim süreci sırasında Gentile Bellini ile Mantegna’nın yolları da kesişmiştir.

Özellikle Mantegna’nın San Sebastiano tablolarında görülen antik mimari arka planlar, Squarcione’nin verdiği klasik mimari eğitimle doğrudan ilişkilidir. Aynı dikkat ve özen, Bellini kardeşlerin tablolarında da açıkça görülmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz